TEMPOLU YÜRÜYÜŞ
Spor ayakkabılarınızı giyip şehir
sokaklarında koşmayı seven insanlardan değilseniz, tempolu, yarım saatlik bir
yürüyüş bedeni canlandırmak ve zihni aktif tutmak için iyi bir alternatiftir.
Bu egzersizden tam anlamıyla faydalanmak için bol giysiler giyin ki bedeniniz
“nefes” alabilsin; yürürken kollarınızı sallayın, uzun adımlar atın ve derin
derin nefes alın. Ayrıca dükkânlara arabayla gitmek yerine neden yürümeyesiniz
veya bisiklete binmeyesiniz ki? Hareketli egzersizlerin getirileri bir yana
ayaklarınızı kullanmaya karar verdiğiniz için kendinizi kesinlikle daha iyi
hissedeceksiniz. Zayıf bir zihin, önemsiz şeyleri büyük gösteren, büyük ve
önemli olanları ise göremeyen bir mikroskop gibidir.
Tempolu
Yürüyüşlerde Nasıl yürümeliyiz, Nelere Dikkat Etmemiz Lazım?
Tempolu yürüyüşlerde adımlar kalça
genişliğinde atılır. Bu sayede omuriliğin aşırı zorlanması önlenir. Başlangıçta
ortalama hız saatte 4 kilometredir.
Tempolu yürüyüşte bir ayak daima yerle
temas halindedir. Bu sayede eklemlere koşudaki gibi aşırı baskı yüklenmesi olmaz.
Yürürken dik bir üst vücut duruşu sergilenmesi lazım ve bu şarttır. Baş
omuriliğin uzantısıdır. Bakışlar karşıya doğrultulmalıdır. Omuzlar bilinçli olarak
geriye doğru çekildiği için göğüs kafesi de doğal olarak yukarı kalkar.
Tempolu yürüyüşte ayaklar hakkını
vererek yeri hissetmelidir. Atılan her adımda hareket topuktan başlar, ayağın
tamamı yerle temas ettirilerek hareket parmak uçlarında bitirilir. Bu esnada
dizler hafif kırık durumdadır.
Kollar bacaklarla çapraz olarak arkaya
öne ve birbirine paralel olarak hareket ettirilir. Dirsekler dik bir açı
oluşturur ve bu pozisyon yürüyüş boyunca korunur. Hareket dirseklerden değil,
omuzlardan gelir. Eller gevşek bir yumruk oluşturacak vaziyette tutulur, omuz
yüksekliği ve bel seviyesi arasında hareket ettirilir.
Kalça asla aşağıya sarkıtılmaz, sarkık
kollar tempoyu yavaşlatmaktadır.
Düzenli Yürümenin
Faydaları
Mitokondri
sayınız artıyor
Yürürken bedeninizin yüzde 40’ını
oluşturan kasların üçte ikisinden fazlası çalışır.
Hücrelerinizdeki yaşlı mitokondriler
ölür, yeni ve genç mitokondriler (enerji üreten fırıncıklar) dünyaya gelir.
Yürüyen birinin mitokondrileri
hareketsiz olan birinin mitokondrileri oranla en az yüzde 50 daha fazla enerji harcar.
Üstelik siz yürüyüş sonrasında
dinlenirken, hatta gece yatağınızda mışıl mışıl uyurken bile enerji harcamaya
devam eder.
Netice mi? Daha çok zindelik, daha kolay
kilo kontrolü, daha az insülin direnci riski ve daha ince beller, daha fit bir
beden!
Düzenli yürüyüş yapanların kemik
kalsiyum gücü yaşlansa da azalmaz. Düzenli yürümek kemik erimesini önler, en
azından yavaşlatır.
Siz yürüdükçe kalp kaslarınız güçlenir.
Kalp kasının içindeki mitokondrilerin de yaşlıları gider, yerine gençleri
gelir, sayıları da yükselir.
Kalbiniz
yeni damarlar kazanıyor
Kalbinizde yeni kılcal damarlar gelişir.
Kullanılmayan kılcal damarlarınız yeniden devreye girer. Mevcut kılcal
damarlarınız da güçlenir ve elastikiyet kazanır.
Kan basıncınız düşer, kalbinizin yükü
azalır.
İki kalp atışınız arasındaki zaman uzar.
Bu kalbin dinlenme zamanının uzaması demektir. İstirahat kalp hızınız da
düşecektir.
Kalbinizin bir defada pompaladığı kan
miktarı artar.
Stresiniz azalır, özgüveniniz artar,
dinçlik ve zindelik hissiniz tavan yapar.
( ZİHNİ GELİŞTİRMENİN YOLLARI )
1 Yorumlar
Bilgileriniz için teşekkürler
YanıtlaSil